Etrafınızdaki insanlara bakın, ve kendinize.. Siz ve diğer herkes aynı fedakarlıkta yol arkadaşı..
Bizler, dünyevi deneyimi tatmaya gelmiş ruhsal varlıklar, Tanrıdan parçalar, Bir’den gelip Bir’e gidenler, Dünyanın titreşimini arttırmak için fedakarlıkta olanlar… Hepimiz aslında çok boyutlu yani kuantum bir yapıdan bir süreliğine vazgeçip mevcut üç boyutlu dünyamızda varlık göstermeye çalışıyoruz. Üç boyutlu dünyaya uyumlanmak için Birlik Bilincimizin yerine hayatta kalma iç güdüsünü koyuyoruz. Sanki sadece bedenmişiz gibi.. Kendi kurduğumuz enteresan dünyevi düzenle kendimizi oyalıyoruz. Kimi zaman hiç önemi olmayan bir şey için canımızı sıkıyoruz. (Şu anda sizi üzen şey ile ilgili beş yıl sonra ne hissedeceksiniz) Üç boyutlu dünyaya uyumlanmak için gerekli kısıtlar, çok boyutlu bilincimize erişimimizi engellediği için Superman gibi yaşayabilecekken Clark Kent’e talim ediyoruz..
Sonsuzdan gelip sonsuza giden varlıklar için dünyevi yaşamda en önemli şey ne olabilir?
Aslında hepimiz aynı bütünün birer parçası, her birimiz kendimize has ve biz olmak için yaratılmış tek kişiyken, ne bizsiz ne de herhangi biri olmadan puzzle tamamlanamayacakken dünyevi yaşamda en önemli kişi kim olabilir?
Askerliklerimizi yapmak üzere yola çıkıp dünyaya gelmiş bizler Kuantum ailemiz tarafından çok seviliyoruz.. Çünkü bu görev çok zordu, ve siz, ben, hepimiz hiç korkmadan geldik..
Birbirimizi daha çok sevmeyi, hoş görmeyi, desteklemeyi hak etmiyor muyuz?
Bir yanıt yazın